19 Mayıs Anısı Tülay Demir

Yıl 1999…
Seçim çalışmalarıyla koşturuyorum.

19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramı bu çalışmalar içinde kutlanacaktı.

Daha önceki anılarımda anlattığım gibi Çocuk Esirgeme Kurumu bünyesindeki yuva çocuklarımızla sürekli ilgiliyim.

Benim gönüllü anne olduğum Mustafa ve yaşıtları çocuklarımız yaşları gereği, artık yetiştirme yurduna geçmişlerdi.

Onların da ziyaretlerine gidiyorduk belli aralıklarla.

Hep birlikte bir sohbetimiz sırasında “bir isteğiniz var mı gençler” diye sormuştuk.
Grup sözcüsü olan arkadaşları “eğleneceğimiz bir parti istiyoruz” demişti.

Ayrılırken söz verdim size parti düzenleyeceğiz diye…

Kısa bir süre sonra seçimler başlamıştı ve ben bir partiden tek kadın aday olmuştum.

Çocuklara verdiğim sözü anımsadım.Tam da sırasıydı. Amacına uygun bir parti olacaktı.

Etkinlik olarak, törenden sonra gençlere parti düzenledik. Yalnızca Kadın Kolları üyelerimiz ve ben olacaktım misafirleri.
Aday arkadaşlar da anlayışla karşıladılar…

Salonumuz müziğimiz arkadaşlarımın organizasyonuyla hazırdı. Salona Mustafa Kemal Atatürk posterleri ve Türk bayrakları asıldı…

Onuncu yıl marşıyla başlayacaktı parti ve ben gelecektim salona anneleri olarak…

Neyse herkes yerini alınca arkadaşlar bana haber verdiler. Marş eşliğinde elimde bayrağımla girdim salona…

Herşey güzeldi yemekler yendi güzel sohbetlerle. Artık eğlenmek ve dans etmek zamanıydı…

Müzik çalıyor ama gençler tuhaf bir oturuş şekilleriyle bana bakıyorlardı meydan okur bir tavırları vardı…

Gittim masalarına “gençler bir sorun mu var neden eğlenmiyorsunuz?” Dedim…
Grup sözcüsü arkadaşları
“Tülay anne bugün bizi parti için nasıl kullanacaksınız!” dediğinde, inanın onlarla onur duydum…

İşte benim sevdiğim sorgulayan gençlik bu olmalıydı. Onurlu ve kendinden emin…

Tüm içtenliğimle tam ortalarındaki sandalyeye geçtim.
“Gençler salona bir bakın parti bayrağı var mı?”
Yok…
“Benim afişlerim var mı?”
Yok…
Şaşırdılar sevindiler.
“Mikrofonu elime alıp, propoganda konuşması yaptım mı?”
Yok…

“Sizler benim çocuklarımsınız benden bir isteğiniz vardı. Eğlence partisi…

Ata’mın size armağan ettiği bu bayramınız da size sürpriz olsun istedim hepsi bu” dedim…

Gözlerindeki mutluluk ve sevgi ışıklarını görmek ömre bedeldi…

“Haydi bakalım şimdi yaşıtlarınız gibi dans ve eğlence zamanı” dediğimde hepsi sahnedeydi…

Arkadaşlarımın masasına geçtim ve izlemeye başladık.
Öyle mutlu ve şaşkındım ki, benim yurttaki gençlerim tüm gençlik danslarını tam figürleriyle biliyorlardı…

Hatta bir genç ortalarında tek elinin üstünde alkışlar eşliğinde dönüyordu…

Onlar da bana dansları çalışarak öğrenerek sürpriz yapıyorlardı…

Mustafa geldi yanıma “anne şimdi harmandalı oynamak istiyoruz Ata’mın en sevdiği folklorik oyunu”
Dediğinde gözlerim mutlulukla dolmuştu bile…

O gün o salonda gençler Ata’mın çocuklarıydı. Armağan edilen bayramlarında yere diz vurarak, biz eğilmez başımız bükülmez bileğimizle Türk gençleriyiz diyorlardı en yüreklisinden…

Ben 19 Mayıs 1999 Gençlik ve Spor bayramını hiç unutmadım…

Hata yapmadığım bayraklar afişler asmadığım için de kendime teşekkür ettim…

Biat değil sevgi değerliydi. Biz o gün hep birlikte Atatürk ve Cumhuriyet sevgisini yaşamıştık…

Tüm gençlerimize kutlu olsun.
Yaşasın Cumhuriyetimiz ilelebet var olsun.

Tülay Demir
18 Mayıs 2022

Tülaydan

Tülay Demir
Tülay Demir son yazıları (Hepsini Gör)
7

Bu yazıyı da okuyabilirsiniz

Çocukluk Çağımız Daha Güzeldi Sadi Geyik

Anı

Bir cevap yazın