Begonvil Gölgesinden Pazartesi Beyazlatmaları Recai Oktan

SANAT(*) GERİCİLİĞE VE KÖTÜLÜĞE PANZEHİRDİR

(*) Bir duygunun, tasarımın, güzelliğin vb. dışavurumunda, anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü. Bu yöntemlerle ortaya konan yaratıcılık. (Oxford Languages)

 

Salgın günlerindeyiz.

Çalışmayı, beslenmeyi, sporu, tatili, eğlenmeyi, dinlenmeyi evimizden yapıyoruz. Sonuçsuz tartışmalardan ve özellikle vıdıvıdıdan bunalıp, yorulduğumda; tükeniş bulgularımı keşfedip, direnmeyi başlatır, sıradan giderim: Kitaplığımın tozunu alma, kitaplarımı yeniden düzenleme günümün geldiğini anlarım. Bilgisayarımda ofis programlarımı ayarlamaya başlarım.
Yarıdan fazla isteyerek, kalanı zorunlu, sanatsal dışavurumlarıma bulanırım yine. Salgından başlayarak, sağlık konuları da ilgimi çekiyor. Tümünü, bitmesini hiç istemediğim kişisel kaliteli eğitimim adına kullanmaya çalışırım.
Yazı Dükkanı ve bileşenlerine değgin çalışmalarımın, bu bağlamda önemli işlevi oluyor..
*
Kulaklarım, gözlerim, dilim, tenim ve bedenim, midemden daha da açtır. Kitaplarımda, altını çizdiğim satırları yeniden okurum, koroların çalışma programlarını izler, müzik aletlerinin akort edilişlerine bayılırım.
Boyalarını, fırçalarını, paletlerini, tuvallerini, sehpalarını şövalelerini paklayan ressamları hayranlıkla izlerim.
Çektikleri fotoğraflara kısa ya da uzun notlar, tarihler ekleyerek, belgeleyen, belgeliklere dizen ustaların, tüm çekimlerini elden geçirmek köpürür gönlümde.
Şiirler, öyküler, uzun soluklu denemeler için, uykularımdan vazgeçerim.
Gidemediğim tiyatro oyunlarını, sinema filmlerini, salonlarındaki sergileri özlerim.
Gericiliğin, bölücülüğün daha doğrusu tüm kötülüklerin panzehiridir sanat. Dışa vurduğumuz duyguların ışığı, geleceğimizi de aydınlatır.
Sanat ve edebiyatı yükselterek, katkı koyanlar biliyorlar ki, kültürü onlara miras bırakanlara borçları var… Kendileri de gelecek kuşaklara kültür miras bırakmak zorundalar.
*
Yazımı, her nesilde kültürel miras için sanatını tepe tepe kullandığımız William Shakespeare’le bitireyim. En klasiklerden, Hamlet‘ten…

“Dostlarının arasında denenmiş olanları
Çelik halkalarla bağla yüreğine.”

“Kavga etmekten sakın, ama ettin mi de
Öyle et ki; korksunlar senden.”

“Herkese kulağını ver, sesini verme.
Herkese akıl danış, kendi aklını gerektiğinde kullanmak üzere sakla.”

“Kesenin elverdiği kadar giyin,
Zenginsen gösterişsiz olsun giydiğin.
Sakla vücudunun en güzel yerlerini sevdiğine.”

“Ne borç ver, ne de borç al; çünkü borç vermek
Çok kez hem paranı yitirmektir, hem dostunu.”

“Her şeyden önce de kendi kendinle doğru ol.
O zaman, gece gündüze varır gibi,
Sen de aldatmaz olursun kimseyi…”

Recai Oktan

7

Bu yazıyı da okuyabilirsiniz

Çocukluk Çağımız Daha Güzeldi Sadi Geyik

Anı

2 Yorumlar

  1. Ne güzel bir alışkanlık hocam.
    Okumak okumak okumak, diyorum.!
    En çokta, zevk aldığım iş, kitap yazarken, karekter ismi seçmek.
    Tertipli olmak.
    Sizi kutluyorum, iyi ki varsınız.
    İyikide sizi tanımışım.!!

    0
  2. FEVZİYE ŞİMDİ

    Keşke bu panzehiri herkese enjekte edebilseydik. Ortak paydaları olanların aynı ortamda buluşabilmesi ne kadar güzel. Yüreğinize sağlık Recai Bey.

    0

Bir yanıt yazın