Begonvil Gölgesinden Pazartesi Beyazlatmaları Recai Oktan

 YAZI DÜKKANI VE BİLEŞENLERİNDE

HEDEFLERİ BÜYÜTMEK VE ÇOĞALTMAK

Bu hafta başında Yazı Dükkanı ve bileşenleri bağlamındaki örgütlülüğümüzü değerlendirmek istiyorum. İyi bir nedenim var; bu neden, Yazı Dükkanı ve bileşenlerinin güvenli, katılımcı, yaratıcı, sürdürülebilir, geliştirilebilir gelecek yılları için oluşturduğum beklenti ve duyduğum coşkudur.

Ülkemizde sadece sosyal medya üzerinde değil, her alanda iyi niyetlerle kurulan, maddi olanakları yeterli, insan kaynağı bol nice örgütlenmelerin, değişik nedenlerle, kağıttan yapılmış gemilerin suda buruşup, sürüklenişine benzer yok oluşlarının tanığıyım. Yazı Dükkanı ve bileşenlerinde, nedeni ne olursa olsun, yalpalanmaların, amaçsız sürüklenmelerin, yok oluşa gidişlerin olmaması için, üzerime düşen görevleri elimden geldiğince yerine getiriyorum ama yeterli değil. Bu sadece benim değil, yönetimde görev alanların ve çatımız altında gerçekleştirilen, gerçekleştirilecek olan tasarımlara ümit bağlayan herkesin sorumluluğundadır.

O nedenle yavaş ama güvenli gelişim içindeyiz. Bugüne dek değişik çalışmalarımızda birinci dereceden görev alan arkadaşlarımız; üstlerine düşeni karşılık beklemeden yerine getirmektedir. Sayıları iki elin parmakları kadar olan arkadaşlarımızın, açıktan, hepimizin gözü önünde, Yazı Dükkanı ve bileşenlerinden oluşan örgüt çatısı altında üstlendikleri görevleri dürüst, bilgili, çağdaş düşünceli, hesap soran, hesap veren anlayışla sürdürmekte oldukları gerçeğini hepimiz görüyoruz. Ben dahil mevcut görevli arkadaşlarımızın, günü geldiğinde akıllı, genç ve yetenekli kadrolara görevlerini devredeceklerinden kuşkum yoktur.

Bu nedenle, Yazı Dükkanı ve bileşenlerindeki tüm görevler için, “ben de yapsam” hevesinden çok, “dibine kadar sorumluluk alsam, gecemi gündüzüme katsam”  çizgisindeki arkadaşlarımıza her zaman yer vardır. Bu arkadaşlarımızın seçiminde olduğu kadar, çalışma süreçlerinde de rastlantılara yer bırakmak olası değildir.

Yazı Dükkanı ve bileşenlerinde, örgütü oluşturanların katılımcı, yaratıcı, desteklediği ölçüde denetleyici, verilen görevleri severek, isteyerek üstlenen, birlikte üretmekten, tüketmekten mutlu olan, görev almasalar bile sorun yaratmayan, çözüme katkı koyabilenler olduğu açıktır.

Yazı Dükkanı ve bileşenleri, özellikle parasal girdiler ya da donanım açısından, mevcut siyasi iktidarın görmezden geldiği yerde durmaktadır. Bundan yakınmadığımız hatta mutlu olduğumuzu bile söyleyebilirim.

Üzülerek belirmem gereken ise, Yazı Dükkanı ve bileşenlerinin, topluluğumuzu oluşturanlardan yeterince parasal ve donanım desteği alamadığıdır. Bugüne değin 9-10 güzel insan dışında (ki onlar da adlarının açıklanmasını kesinlikle istemeyenlerdir) kendiliğinden destek talep eden olmadığı gibi, kaynak yaratmak amacıyla ortaya koyulan tasarımlara katılım da düşük yüzdelerle gerçekleşmektedir.

Yığınla hedefimiz var: Yayınevimiz, gazetemiz, üretim ve tüketim kooperatiflerimiz, sağlık merkezlerimiz, kitaplık-sahaflarımız, seyahat birliklerimiz, turistik bölgelerde konaklama evlerimiz olsun istiyoruz. Başkalarına kazandırdığımız parayı, itibarı, zamanı, enerjiyi birlikte yaratsak; kollektif yaşamın güzelliklerini Yazı Dükkanı ve bileşenlerinin çatısı altında gerçekleştirsek, hangimiz, ne kaybederiz?

Bir kez daha içtenlikle düşünelim bakalım!

Recai Oktan

19.4.2021

 

 

 

2

Bu yazıyı da okuyabilirsiniz

Çocukluk Çağımız Daha Güzeldi Sadi Geyik

Anı

Bir yorum var

  1. Düşüncelerinize, düşlerinize sağlık, ne güzel dayanışma olur. Kendimizi güçlü hissederiz. Siyasetçilere vs aman dilemeyiz. Giderek büyüyoruz inanırsak her şey olur diyorum kutluyorum.

    0

Bir yanıt yazın