Bir ülkenin bilimsel motoru olması gereken bilimyurtları (üniversiteler), öğrencisiyle, öğretim üyeleriyle, yönetimiyle ülkenin örnek kurumları olmak zorundadır.
Demokrasi, laiklik, bilimsel düşünce biçimi gibi uygarlığın açarları olan konularda bilimyurtları ülkeye ve topluma iyi örnek olmalıdır. Ülkenin ve toplumun çekirdeği görevini üstlenmeli, her olumlu adım buralardan topluma yayılmalıdır.
Üniversite = Bilimyuvası / Bilimyurdu, ortaöğretimden çok farklı olmalı. Öncelikle bilimyuvaları bilimsel araştırma ve çalışmalara uygun donatılmalı.
*Tüm çalışmalar, gelişmiş / uygar ülkelerin uluslararası düzeylerinde olmalı, sürekli karşılaştırılmalı, iletişimde kalınmalıdır. Uluslararası proje / bilimsel makale sunumlarında yer almalı, bilimsel yarışı bırakmamalıdır.
*Ders izlenceleri, yabancı dil bölümleri dışında Türkçe olmalı.
*Ders kitapları bilimyurtlarınca oluşturulan bilimsel bir kurulca belirlenmeli.
*Kesinlikle siyasetüstü ve özerk olmalı. Ancak, öğretim üyeleri ve öğrencilerin, ülke yönetimiyle istedikleri gibi özgürce ilgilenip görüş açıklama yetkisi olmalı. Siyaset bilimi konusunda halkı bilgilendirmeli, bilinç düzeyinin yükselmesine katkı sağlamalıdırlar. Siyaset ahlakını halka ve siyasilere öğretmeleri gerekir. Yurtsever siyasetçi resmini halka iyice belletmeleri gerekir.
Yurttaş, siyaseti sokak çetelerinden değil, bilimyurtlarından öğrenmeli. Ayrıca siyasetin, dümencilere bırakılmayacak denli önemli bir konu olduğunu kavratmak gerek. Siyaset kötüdür algısı yaratıp erdemli kişilerin uzaklaşması sağlandığında ülke yönetiminin çetelere kaldığını kanıtlarıyla görmekteyiz.
*Dersler proje yöntemiyle işlenmeli, öğrenciler üstlendikleri konuları geniş inceleme ve araştırmalardan sonra sunum yapmalı. Öğretim üyeleri sonuç bölümünde dersi değerlendirmeli, yol gösterici olmalı.
*Öğrenciler uygar dünyanın güvenilir ve bilimsel kaynaklarına yönlendirilmeli.
*Öğretim üyesinin anlatması, öğrencilerin sürü gibi dinlemesi yolu çok az ve özel konularda olabilirse de çoğunlukla öğrenciler etkin olmalı.
*Öğrenciler öbekleşerek yurt ve dünya çapında geçerli projeler oluşturup yayımlamalı, çeşitli yapıtların yapıcısı olma mutluluğuna ulaşmalıdır.
*Uygun bölümlerde derleme, araştırma, inceleme, çeşitli örnek kişilerle söyleşi, görüşme öbekleri Türkiye ya da dış ülkeler alan seçilerek sahaya salınmalı, her şeyi yaparak yaşayarak öğrenmeleri ve kayda geçirmeleri sağlanmalı.
*Öğretim üyeleri ve öğrenciler, halkın çeşitli kesimlerinden uzak, kitaplara boğulmuş, ezberci insan olmak yerine sürekli halkla içiçe, yüzyüze çalışmalarla gerçekle karşı karşıya çalışmaları sağlanmalıdır.
*Bilimyurtlarının bütçeleri ve ödenekleri, bilimsel çalışmalara yetecek düzeyde olmalı ve kısıtlamaktan kaçınılmalı.
Konu kuşkusuz çok geniş. Bunun üzerine ciltler dolusu kitap yazılabilir. Şu anda ilk aklıma gelenlerin özeti budur. Umarım yorumlarla konu geliştirilir, genişletilir.
20 Haziran 2021
Nurettin ŞENOL
- On Kasım Ata’mızı Anıyoruz Nurettin Şenol - 10 Kasım 2022
- Aydın SorumluluğuNurettin Şenol(Yazarlarımız ve Kitapları) - 28 Aralık 2021
- Türkçe Yazım Kuralları Yazan: Nurettin Şenol (Yazarlarımız ve Kitapları) - 26 Aralık 2021