İvo Andriç – Drina Köprüsü

DRİNA KÖPRÜSÜ

Yazar: İvo ANDRİÇ (1892 – 1975)

Çeviri : Hasan Âli EDİZ

Sayfa Sayısı: 354

İvo Andriç’in ona Nobel Edebiyat Ödülü kazandıran ünlü romanı Drina Köprüsü Sırpça yazılmış, Cumhuriyet tarihimizde Türkçeye çevrilen ilk Sırpça kitaptır. İlk çeviren de Nuriye Müstakimoğlu.

*

Romana konu olan Drina Köprüsünü, Drina Irmağı üzerinde 1571’ de Sadrazam Sokollu Mehmet Paşa yaptırmış. 7 m. genişliğinde 180 m. uzunluğunda, şimdi Sırbistan sınırları içinde Bosna –Hersek özerk bölgesinde kalan, ortak dünya kalıtları listesine alınan bir yapıdır.

Osmanlı Devleti’nin çöküş dönemi ile Birinci Dünya Savaşı yıllarında Balkanlarda yaşamı; bu ünlü köprünün öncesini, yapım aşamalarını ve sonrası, çevresinde geçen olayları anlatan romanı okumak bana çok hoş barışçıl, hümanist duygular verdi. Bu, Nobel Ödülünü kesinlikle hak ettiğine inandığım İvo Andriç’ in hümanizmine borçlu olduğumuzu düşünüyorum. Kendisi bir Sırp olmasına karşın bu kitapta tam olarak yansız bir dil kullandığını, en küçük kin ve nefret yansıtmadığını gördüm. İşte evrensel barışçıl ve hümanist olmak budur. Yazın insanlarının evrensel yazar düzeyine yükselmelerinin nedeni de bu olsa gerektir.

DRİNA KÖPRÜSÜ – BOSNA HERSEK

Olaylar Drina Köprüsü, Vişegrad Kasabası ve çevresinde geçiyor. Bu kasabada çoğunluğu Sırplar olmak üzere Boşnaklar ve Yahudiler yaşıyor. Boşnaklar, Osmanlı İmparatorluğuna gönülden bağlı Müslüman, Sırplar Hıristiyan, Yahudiler ise Musevi idi. Üç ırk ve üç dinden insanlar, burada barış içinde uzun yıllar yan yana yaşamışlar.

İnanıyorum ki Drina Köprüsü özellikle bu romanla dünyada ün kazanmıştır.Bu romanı bize çok sevdiren etmenlerden birinin de çok güzel bir çeviri olmasıdır diye düşünüyorum. Ancak şu sözcüklerin Türkçelerini görmek isterdim:

– mütecessis (264) > meraklı, hevesli

– ihtikâr (276) > vurgun, vurgunculuk

– kabiliyetsizlik (293) > yeteneksizlik

– kontrat (300) > sözleşme

Ayrıca, “ Kuvvetli “YÜKSEK KALPLİ”, hem kendisi, hem çevresiyle barış içinde yaşayan bir insanın o anlaşılmaz tebessümüydü bu ! ( Sırp, Hıristiyan / Rahip Nikola betimlenirken… Sayfa 135)

Türkçede “yüksek kalpli” denmesinin doğru olmadığını düşünüyorum. Sanırım bir çeviri yanlışıdır.

Tren yolunun gelişinden hoşlanmayan Ali Hoca, ilk gün tren yolculuğunun ücretsiz olması üzerine diyor ki “bir gün bedava, ömür boyu paralı” (Sayfa: 231).

“Avusturya – Macaristan ile Türkiye arasındaki sınırın ayrıldığı yerden …” (Sayfa: 249) sözleri ilgimi çekti.

Avusturya ile Türk karakolunu birbirinden ayırıyordu. Bu köprünün başında bir Türk subayı ile bir bölük asker göründü.

Daha dün Vişegrag’ın 15 km. ötesinde bulunan Türk sınırı 1.000 kilometreden fazla gerilemiş, Edirne’nin ötesinde bir yere çekilmişti” sözleri yer almış.

O zaman, Osmanlı Devleti vardı. Yazar ya da çevirmen Osmanlı sözcüğünü söylemekten mi kaçınmış? Ortada bir Türk devleti yokken neden sürekli Türk sözcüğü kullanılmış?

Romandan öğrendiğim, VİŞEGRAD Kasabasındaki büyük DEĞİŞİMLER ve önemli OLAYLARI şöyle özetleyebilirim:

*Drina Köprüsü’nün yapılış aşaması

*Vişegrad’dan Osmanlı’nın çekilmesi ve Avusturya – Macaristan İmparatorluğunca ele geçirilmesi

*Çevrenin yenilenmesi, düzene girmesi vergilerin artışı, devlet gücünün artması.

*Tren yolunun yapılması, ulaşımda köprünün neredeyse unutulması

*Birinci Dünya Savaşı, bombardıman altında yaşam ve Ali Hoca’nın ölümü

Romanda adı geçen önemli kişiler şöyledir:

-Köprü Mimarı (yapımı başlatan) Abid AĞA

-Köprü yapımını engellemeye, isyan çıkartmaya çalışan ve kazığa vurulan RADİSAV

-İkinci Mimar, köprü inşaatını iyilikle hızlandıran ve bitiren kişi ARİF BEY

-Öldürülüp, köprüden ırmağa atılan suçsuz konuklar Yelisey ve Mile

-İstemediği biriyle evlendirilince köprüden atlayıp kendisine kıyan FATO ve babası Avdaga OSMANAGİÇ

-Sırp isyanları önderi Kara CORC

-Plevlie MÜFTÜSÜ

-Kumar tutkunu Nikola GLASİNÇANİN

-Ali Hoca

-Din Temsilcileri: Molla İbrahim, Müderris Hüseyin Efendi, Rahip Nikola, Hahambaşı Davit Levi

-Kumar tutkunu MİLAN tüm servetini yitirir, kendisine kıyar. Hıristiyan mezarlığına gömülme sorunu olur. Rahip Nikola gömülmesini sağlar.

-Otel işleten Yahudi kadın LOTİKA

-Paşa başkasıyla evlenince kendine kıyan, kasabanın en güzel kızı Tekgöz SALKO

-İtalyan taş ustası Pierro USTA

22 Şubat 2021

Nurettin ŞENOL /Denizli

NURETTİN ŞENOL
1

Bu yazıyı da okuyabilirsiniz

Aklınızla Kalbinizi Uzlaştırın Hüseyin Güdücü Kitap Tanıtımı

Kitap Tanıtımı

Bir yanıt yazın