Efeler Diyarı Mehmet Sönmez

 

EFELER DİYARI VE MUSTAFA KOLDAŞ EFE

Egeliyiz ya, şehit torunuyum ya, her zaman içimde yaşadı efelik duyguları ve sevgisi. Ama bu kadar, hayalden öteye geçemedim. Hep zevkle, sevgiyle, gururla izledim efeleri ve zeybek oyunlarını. Oğlumuz Tuğrul’un 2001 yılındaki sünnet düğününe Aydın’dan Efe gurubunu davet ettik, harika gösteriler yaptılar, tarih yazdılar Turgutlu’da.

Ben de öğreneceğim, bugün, yarın derken yaşlanmaya başladım. Samancı dükkanım çalışırken, 2013 yılında, genç bir folklor öğretmen arkadaşım, oğlum Tuğrul ve yeğenim Gürcan’a ders verdi. Ramazan ayında, iftardan sonra dükkâna gelir, bilgisayar, ses düzeni ve vantilatörü ayarlar, iki saat ders yaparlardı. Ben yorgunluktan onlara ayak uyduramadım. Bayramda bütün aile bir araya gelince, bir gösteri yaptılar ki Allah Allah.

Hooop, bu eser bana aittir, alkışın yarısını isterim, dedim. Şimdi ikisi de harika zeybek oynar, ben de gururlanırım. Kastamonu Taşköprü’ye gittik, asker arkadaşımın oğlunun düğününe. Düğün ortasında, orkestraya öğretmiş arkadaş; Manisalı Tuğrul Efe’yi sahneye bekliyoruz.

Oğlum çıktı, bilgisayarda Harmandalı’nı ayarladılar. Tuğrul İTÜ’ni yeni bitirdi askere gidecek, civa gibi delikanlı. Eh be arkadaş, bu zeybek de bu kadar oynanır yani! Sol dizi yerde, sağ eli havada oyunu bitirdi. Önce büyük bir alkış, sonra; bi daha bi daha! Orkestraya işareti verdi, tekrar başladı, hanım ve benim gözlerim yaşlı ve gururlu. Bu defa bitirmeyi gelin ve damada selam vererek yaptı. İşte kültür budur, dedim.

2016 Yılında dükkânı ve işleri kapattım. Akıllı telefon ile de tanıştım. Aydınlı efelerin paylaşımları hep dikkatimi çekiyor, keyifle takip ediyordum. İncirliova Yörükler ve Efeler Derneği de devamlı çalışmalarını paylaşıyordu, hiç birini tanımasam da takip ediyordum. Bir gün MUSTAFA KOLDAŞ paylaşımına bir mesaj yazdım. “Arkadaş, şu Efe kıyafetlerinden giymeden ölürsem gözüm açık gidecek !” Hemen cevap geldi. Buyur gel Mehmet abi İncirliova’ya, seni hem ağırlayalım, hem efe kıyafeti giydirelim.
Bu içten cevaba çok memnun ve mutlu oldum. Cevap yazan Mustafa Koldaş Efe’ydi. Hemen ona telefon numaramı gönderdim. Samimi insanlar işi savsaklamazlarmış, aradı beni, tanıştık sohbet ettik. Kendimi tanıttım. O da belediye çalışanı, dernek kurucu üyesiymiş.

Bir gün önceden arayıp, her zaman gelebilirsiniz dedi. Tabiki çok memnun oldum, teşekkür ettim.

Turgutlu’da, bir yerde büyüdüğümüz hala oğlum Muharrem Baysak’a anlattım, öğretmen okuluna da beraber gitmiştik. Onda da merak çok, icraat yok benim gibi. Program yaptık, Mustafa’yı aradık, bir gün önceden. Ertesi gün yola çıktık, 135 km.

Verdiği adresi çok kolay bulduk. Dernek başkanı Efe Çizme İzzet Ustanın dükkanında çok güzel karşılandık. Çay, ikram eşliğinde sohbet ettik. Boynunuza birer SARIK hediye ettiler. Fotoğraf çekildik. İncirliova’da incir yenir diyen Mustafa Efe kuru incir ikram etti.

Sıra geldi efe elbisesine, Mustafa benim boyuma baktı ve birini gönderip elbise getirtti. Dükkanın imalat bölümünde, efe elbisesini bana giydirdiler. Arkadaş ne zormuş be, yarım saatte ancak giyebildim. Sallapati değil, sıkıyor kıyafet. Aynaya baktım, abbooov, efeye bak efeye. Kollarımı kabarttım, tek kırma tüfeği çapraz astım, çakaralmaz topluyu ve kamayı kuşağıma taktım, çakma değil, harbiden Mehmet Efe oldum.

[

O gün İncirliova’nın pazarıymış. Yürüyelim bakalım, pazar yerini gezelim dedi Mustafa. Tamam önce hep beraber gidelim, oradan dükkâna dönerken ben yalnız yürürüm, sen fotoğraf ve video çekersin dedim.

Grup olarak dikkat çekmedik ama, dönüş yolunda kaptırdım kendimi. Öyle gururla yürüyorum ki, kahvelerin önünde oturan insanlara, sağ elim göğsümde, sol elim kamada; selamünaleyküm ağalar diyorum. Selamımı alıp alkış yapıyorlardı. Bazı insanlar da film çektiğimizi sanmışlar. Yanlarından geçtiğim insanlar çok dikkatli bakıyorlardı. Fotoğrafta da belli zaten.

Turgutlulu Mehmet Sönmez Efe

Bu keyifli yürüyüşten sonra dükkâna geldik. Bu sıkı ve ağır elbiselerin içinde saatlerce gösteri yapan efeleri de taktir etmek çok önemlidir.

Üzerimi tekrar değiştirdim, çay sohbet devam ettik. 5 Yıldan beri Mustafa Koldaş Efe ile samimi dostluğumuz devam ediyor. Dernek başkanı Efe Çizme İzzet usta da çok misafir sever. Oğlunu da hem ayakkabı, çizme ustası olarak yetiştiriyor, hem zeybek oyunlarını öğretiyor. Ne mutlu böyle değerlerini yaşatan insanlara.

Bazı insanların, yazarların hayal gücü kuvvetlidir, doğuştandır harika eserler çıkarırlar. Ama benim yazdığım öyküler, hep gerçek hayattan yaşanmış olaylar. Süslemeden uzak, kendimi zorlamadan, akışına bırakıp yazıyorum. Ustalarımın affına sığınırım. Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Efeler ve iyi insanlar diyarı İncirliova’ya, Mustafa Koldaş ve İzzet Efelere gönül dolusu selam ve sevgiler diliyorum. İyi insanlarla buluşmak dileğiyle.

Mehmet Sönmez
10/02/2022 Gönen.

Mehmet Sönmez
Mehmet Sönmez son yazıları (Hepsini Gör)
4

Bu yazıyı da okuyabilirsiniz

Çocukluk Çağımız Daha Güzeldi Sadi Geyik

Anı

Bir cevap yazın