Eğitim ve Kadın Derken / Dilinde Ağı Diken Hatice Altunay

İlk kıvılcımla eğitim ve kadın deyiverdik öğrencilerimle, eğitim emekçilerimle…

Nedeni yoktu, aslında nedeni her yerde her alandaydı, sokaktaki dildeydi, evlerdeki iletişimsizlikteydi. Sokakların temizliği nasıl sağlığımızı etkiliyorsa, uygarlığın ölçütü oluyorsa sokakların düzeni ve temizliği, konuştuğumuz dil de öyleydi. Ben ne kadar dobra olduğunu söylerse söylesin sokakta, evde, okulda her nerede olursa olsun bir kadının kaba, argo ve küfürlü konuşmasını asla kabul edemeyen biriyim. Son zamanlarda kadınlarımız, öğrencilerimizin biricik annelerinin ağızlarından küfür dökülüyor. Toplumumuzda erkeklerin rahatlama söylemi küfür… Alıştık onların küfürlü fıtratına. Ne kadar uyarırsak uyaralım ağzımızdan kaçtı oluyor, peynir ekmek gibi bir şey olmuş, kaba sözlerden alışkanlık gereği besleniyorlar. Kadın öyle mi ya? Kadın, zayıf iradeli bir kimlik değil ki küfre sığınsın. 

Kadın neden çirkinleşir, çirkefleşir diye hep düşünmüşümdür. Biraz da Aziz Nesin öykülerince düşünüp, ince bir sızı kaplamıştır yüreğimi. Evinde gölge gibi yaşayan kadın bir hiç uğruna ölüp gider kimsenin derdi de olmaz. Neden mi dersiniz? Kadın son noktaya gelinceye kadar dayanır, siner, susar ve patlar. İşte bu noktada eğitim devreye girer eğitimli kadın ağzını bozmak yani karşısındaki çirkinliğe bulaşmak yerine ortamı terk eder. Kadını çığırından çıkaran yaşadıkları acının koyuluğudur. Eğitimli kadın acısına sahip çıkar, her şeye rağmen ayakta kalmayı başarır.

Sokakta oğluna küfür savuran, bağırıp çağıran annenin oğlu okulunda disiplinden beri gelmez. Neden mi? Sevdiğine, nefret ettiğine, arkadaşına, öğretmenine kaba konuşur, saygısız konuşur nihayet okulla ilişkisinin kesilmesini başarır. Sorun biter mi hayır bitmez, çalıştığı işlerden de atılır, işsiz, serseri olmayı da başarır. Eli yüzü düzgün yetisi zayıf bir kadın ile evlendirilir sonuçta mutlu bir yuvası olur mu? Ne yazık ki o da olmaz. Nasıl yetiştiyse öyle davranır, sonucu boşanmaya gider. Ortada bir çocuk kalır. Çocuk öteki baksın beriki baksın olur. Baba düzenli işi olmadığı için çocuğuna sahip çıkamaz. Boşanan genç kadın eli yüzü düzgün, ona bakacak bir koca bulmak zorunda kalır ve böylece bu zincir uzar gider ortada sokak dilinden beslenen yalnız, umarsız çocuklar kalır.

Kadın eğitilmezse alçalır beşer der ya şair. Kadının alçaltılması değil; başlar üstünde yükseltilmesi gerekir. Kadını sokağa dahil etmeyen eve kapatan zihniyet onu alkışlamak yerine kocaman ayraçlar içine ayrıcalıklı gibi gösterip kimliğini kapatır. Eğitimli kadın işinin başında nice üretkenlikler sergilerken, özel hayatına dair de çözümler üretebilir. Hayatın içindeki sorunlarda çıkmaza sürüklenmez. Çözemeyeceği sorunlarda da çevresinden yardım almayı bilir. Gözlemlerim odur ki kadın okursa, okutulursa çevresine ışık saçar. Tatlı diliyle kimsenin başaramayacağı işlere imzasını atar.

Güzel sözlerle erkekleri büyüleyen, etrafında döndüren kadın çevresi tarafından da çok sevilen birisidir. Hiç kimse kaba saba konuşan bir kadının etrafında dönmez varsa, böyle bir grup mutlaka çıkarı vardır ,paralıdır ,mevki sahibidir  .İşini görünceye kadar ,köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı diyecektir .İnce dokunuşlarla severken , diliyle tatlı zehrini boşaltan kadınlar sanırım dilleriyle tüm dünyayı döndürürler.                        

“Söz ola kese savaşı    

 Söz ola ağulu aşı      

Yağ ile bal ede bir söz. ”           

Koca Yunus’a, Mevlana’ya selam olsun!    

 

HATİCE ALTUNAY
HATİCE ALTUNAY son yazıları (Hepsini Gör)
4

Bu yazıyı da okuyabilirsiniz

Çocukluk Çağımız Daha Güzeldi Sadi Geyik

Anı

2 Yorumlar

  1. Bunun adına genel olarak toplumsal çürüme diyoruz. Eğitimle başlıyor, köylü-kentli, kadın-erkek ve elbette küçük-büyük herkesi etkiliyor. Sokakta görüyorum. Üstüme üstüme yürüyorlar. Tramvaylara inip binerken kapılara sıkışıyorlar. Birde şu var ki insanlar spor, sanat gibi etkinliklerden uzaklar. Devletin bütün çarkları tek kişi ve yandaşların dışında işlemiyor. En önemlisi de adalete güven yok. Örnekleri çoğaltılabilecek bütün olumsuzluklar toplumda deprasyon yaratıyor. Basınca dayanamayan birey kendisine boşalma kanalları buluyor diyebiliriz. Ama ne olursa olsun, sorunun çözümü okulda ve ailede eğitimdir diye düşünüyorum.

    1
  2. Toplumda genel olarak dilin kullanılması konusunda bir sorun var.Kaba saba konusmak sanki moda oldu.Egitim sistemindeki eksiklik,izlenen dizilerde etkili bu konuda.Gencler harflerin bir kısmını yutarak,yaydirarak konuşuyorlar.Argo ve küfür de günlük hayatın bir parçası oldu.

    0

Bir cevap yazın