Firuzan Tülay Demir

Köy yerinde büyümüş
Al yanaklı bir güzel
Sokakta beştaş oynarken
İp atlarken koyun güderken
Şansın döndü demişler
Diplomalı bir adama gelin etmişler…
Şehire gelmiş gelmesine de
Kapatılmış evine…
Çocukları az büyüyünce
Taşınmışlar bir resmi siteye
Adam bu kez de tanış herkesle
Ben müdürüm yeşil kürküm
Tanısın herkes seni bizi gülüm,
Sosyalleşelim katıl ortama
Ama benim olur olmaz asabımı da bozma…
Firuzan yüreği kendinden güzel Firuzan
İtilip kakılmış zoraki yaşamış ,
Gülerken bile suçlulukla ağzını kapatırmış…
Toplanmışlar sohbete muhabbete
Herkes okuduğunu anlatadursun,
Ben ilkokula da gitmedim okumada bilmem demiş
Şaşıranlar haddini aşanlar gülmüşler,
Ne yani sen şimdi okuryazar bile değil misin,
Bu çağda sen deli misin…
Üzülmüş ama olsun aklına geleni deyivermiş,
“Ne olmuş okumadıysam sizde almışsınız bir miyendis,
Bende aldım bir miyendis”
Güzel Firuzan can Firuzan
Okusaydın anlardın aldığın adam mı miyendis mi diye!…
Arkadaşları çok sevmişler
İçlerinden bir öğretmen seçmişler
Her sabah bir saat kahve ikramlı ders vermişler,
Bir ayda öğrenmiş okumayı
Hem de arkadaşlarıyla kendi gibi olmayı.
Giyimini fazla değiştirmese de
Saçlarına sürmüş sarı boyayı…
Ve arkadaşlarıyla sevmiş okeyde oynamayı.
Nasıl da çabuk kavramış sayıları taşlarla seri yapmayı…
Bir akşam gene okey oynarken,
Saat çok geç olmuş arkadaşlar oyundan yorulmuş.
“Firuzan geç oldu bak gelmiştir eşin kızmasın sana”
Öyle kendinden emin gülmüş ki, duruma.
“Boşverin bitirelim oyunu Adnan söylensin gardrop dinlesin “
Herkes şaşkın bu özgüvene bakakalmış.
Firuzan o günden sonra hep kendi gibi kalmış…
Müdür beyin yeşil kürkü işe yaramış
Bir kadını sosyal yaşama kazandırmış…

Sosyal yaşam dedikleri de ne farklıymış.
Köydeki özgürlük yok ama,
İnsanlar sanki daha çok bir aradaymış.
Adnan’a göre yanında taşıyacağı eşi,
Sarı saçlı bakımlı bir o kadar da altın takılı,
Yani böylece zengin ve sükseli görünmeliymiş.
Oysa Firuzan için öncelikle çocuk yaşta,
Bilgisiyle kültürüyle sevmiş Adnan’ı,
Hep etrafında sevgiyle dönüp durmuş,
Her dediğini yapınca, mutlu olur sanmış.
Sevgide şefkatte hiç kusur etmemeliymiş,
Etmemiş de…
Eşi 3 yavrusu ve evi tüm dünyasıymış.
Eşini işe gönderince çekermiş üstüne şalvarını.
Keyifle yaparmış günün tüm yapılacaklarını.
İşi bitince, tertemiz giyinir kurarmış huzur sofralarını.
Sofra sohbetleri Adnan liderliğinde olur.
Daha çok eğitim öğretim alanında
Ders verilirmiş çocuklarına.
Sohbete katılmak isterse “bilmediğin konularda sus kadın sen ne anlarsın” derken de.
Susuverirmiş içinde sızlayan yerlerini yoksayarak,
Firuzan…

İşte böyle bir yaşam sürerken
Resmi site onun ilk kez
Kendi gibi sohbet edebildiği arkadaşlarıyla
Yuvasından çıkmış ama kanatları hasta
Uçmayı nasıl da özlemiş,
Bir serçe kuş gibiymiş…

Neyse dünden kaldığımız yere dönelim…
Okumayı öğrendi ya Firuzan
Okudukları yetmez olmuş öğrenmeye
Öylesine aç hissetmiş ki kendini
Gittiği her evin kitaplığı en sevdiği köşesi.
Onun bu hallerine Adnan küçümseyerek bakar
“Ne o profesör mü olacaksın başımıza
Kitap ne lazım al yemek kitapları yeter sana” dermiş.

Birgün gezmeye gittikleri bir misafir gününde
Kaderi değişmiş Firuzan’ın,
Emekli köy enstitüsü mezunu Zehra öğretmenle
Kesişmiş yolları bir mucizeyle.
Anlatmış Firuzan öğrenme açlığını
Anlamış Zehra öğretmen, bozkırlarda eğittiği
Kızlar gelmiş aklına…
Değişmiş kaderi Firuzan’ın
Kitaplar getirmiş Zehra öğretmen, hem de yığınla.
Önce ilkokul okuryazarlık diploması
Ardından uzaktan eğitimle (açık öğretim)
Ortaokul ve lise diplomaları hep dereceyle
Yüzünü güldürmüş Firuzan’ın gönlünce.
Zehra öğretmen bu pes eder mi?
İdealist kızını terkeder mi?
Çocukların üniversite hazırlık kitapları
Ne güne bekler kitaplıkta
Haydi Firuzan sarıl onlara.
Çalışkan Firuzan işlerini bitirince
Herkes gezmelere eğlencelere giderken
Çalışmış çalışmış çalışmış…
Sınav günü gelip çattığında
Dualarla girmiş sınava.
Girmiş iki yıllık iktisata.
Açık öğretim sınavlar derken
Onu da başarmış elinde olmuş artık,
Diploması da…
Teşekkür ederken Zehra öğretmenine

“Her insanın yaşayacağı bir aşkı varmış,
sayenizde öğretim aşkım var benim de artık
çocuklarım baksınlar annelerine gururla”…

Adnan olup bitene şaşkın
Ne yeşil kürk kalmış elinde
Ne de sahte kimlik istediği sarışın.
Firuzan gene de kırılmamış erine
Üniversite bitirince, töre uğruna
İsyan etmiş
Adnan’ın beşik kertmesi oluşu yazgısına…
Okul aşkını bıraktırıp, Firuzanla kıyılan nikahına…

TÜLAYDAN
Tülay Demir
(Öğretmen Anıları Antolojisi)

Tülay Demir
Tülay Demir son yazıları (Hepsini Gör)
10

Bu yazıyı da okuyabilirsiniz

Çocukluk Çağımız Daha Güzeldi Sadi Geyik

Anı

Bir yorum var

  1. Harika bir öykü okudum.Yeter ki, dokunulsun. Aynı Köy enstitülü öğretmen gibi. Kaleminize sağlık.

    1

Bir cevap yazın