Gün 24 Saat Nezihe Şirvan

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü asil fedakâr çalışkan kadınlarımıza derin sevgim saygım ve onların yaşamlarını iyileştirecek şartların oluşması dileğim ile kutluyorum.

Çalışan kadının kimlikleri:

• Çalışan kadın öncelikle bir ailenin kız çocuğudur; bu kimliği hiç değişmeden ömür boyu sürer, doğduğu ailenin büyüklerine karşı sorumluğu hep devam eder.
• Çalışan kadın evlendiğinde kendi ailesinin ev içi bakım sorumluluğunu da yüklenir; evle ilgili her türlü yaşamsal ihtiyaç kadınsal becerileri ile toplumdaki genel anlayıştan dolayı kadına ait gibi görülür. Hem geldiği ailenin büyükleri, hem yeni ailesine yoğun ilgisi istenir.
• Çalışan evli kadın evlilik bağlarını sevgi eşliğinde korumak ile de görevlidir.
• Ailenin erkeği akşam eve dönüp, çok yorgunum bu gün zordu nihayet işim bitti, dediğinde, aynı anda eve giren kadın ikinci mesaisine başlamıştır.
• Yapacağı bir yemek çok mu zordur; eline mi yapışacaktır?
• Ayrıca kocasının ertesi güne giysileri de yıkanıp kurutulup ütülenecektir ki işine giderken temiz pak olsun.
• Çalışan kadın aynı zamanda diğer ailenin gelinidir. Kocasının geldiği aile tarafından o çalışan kadın değil sadece oğullarının evlendiği, bakıp beslediği ve hizmet beklediği biridir ki, bu da hiç değişmez, ikinci aile büyükleri de azami ilgi ve saygıyı beklerler.
• Çalışan kadın hangi ara fırsat bulup cesaret edip/ettirilip hamile kalırsa, doğurursa tüm kimliklerine bir de annelik eklenmiş olur; bu mucizevi olay onun 24 saati 25’e bağlamasına yardımcı olur
• Çalışan kadın aslında bir robottur, robot olması istenir, yorulmak bilmeyen bir makinadır; öyle olması beklenir.

Çalışan kadının genelde ailevi yaşamı böyle iken bir de iş yaşamına bakalım:

• Öncelikle kariyer seviyesine bakılmaksızın erkek adaylar arasından sıyrılıp işe girmesi övünç duyacağı başarısı olacaktır.
• İzin alma, birkaç dakika olsun geç kalabilme hakkı erkeklere göre daha kısıtlıdır.
• Eşit işe eşit ücret alamaz, kariyeri üst olsa bile alamaz; yönetim kadrolarına yükseleni azdır, çünkü erkekler kadın yöneticiden emir almayı kaldıramaz.
• Özel iş yerlerinin ilanlarında yönetici yardımcılarının veya santral memuru, sekreterlerin “prezantabl” olma koşulu aranır! Bu firma yöneticileri ürün/hizmet yerine çalışanı vitrine koymayı veya daha özel amaçlarda da faydalanmayı düşünen kesimdir.
• Kadın kırsalda da şehirde de etinden sütünden faydalanılacak bir maldır. (Bu ifadenin biraz sert olduğunun farkındayım)
• Çalışan kadın asaletini onurunu koruyarak çalışmak için bin dereden su getirmek zorundadır!
• Güvenli ortamda, eşit işe eşit ücret almak, eğitimi ve becerileri düzeyinde yükselmek onun en doğal hakkı iken, ideal amacı dağın tepesi kadar uzaktır.
• Her alanda tam gücü ile çalışması beklenen ayrıca ne yazık ki sırf çalışıp ekmek kazanırken toplum içine karıştığı için namusu dahi sorgulanan kadın duygusal olarak da çabuk yıpranır.
• Sosyal güvenceleri, yıpranma ve emeklilik haklarının yeniden gözden geçirilmesi iyileştirilmesini bekler durur.
• Kamu ve özel sektörde yıllara göre değişen laiklik anlayışı eşliğindeki baskılara ise hiç değinmiyorum.

Yukarıda belirtilenler hakkaniyet sevgi saygı sınırları içinde davranan kişileri üzmesin; O kişi ya da kurumları ayrı tutma saygısına sahibiz…

Biz kadınlarımızın ister tarlada fabrikada ister devlet dairelerinde ya da özel sektörde olsunlar, önce insani yaşam haklarının, beraberinde çalışma şartlarının, erkekler ile eşitlenmesini istiyoruz.

Toplumun yarısını cinsiyet farkı dolayısıyla aşağılamak, gelişimin önlemek, ikinci sınıf vatandaş olarak görmek, horlamak 21. Yüzyıl Türkiye’sine asla yakışmaz.

Nezihe Şirvan