Yazı Dükkanı Dergisi Yazı Dükkanı resmi sitesidir.
Neden en ufak bir olay karşısında bile hemen küfre sarılırız?
Neden acizliğimizin bir dışa vurumu olarak değil de öfke patlaması olarak görüp küfrü meşrulaştırırız?
Kendisine sol sosyalist, ilerici ve demokratım diyenler bile küfrü ağızlarından eksik etmezler.
Ve neden sadece bunu kadın bedeni üzerinden yapma gereği duyar küfür eden?
Bu bastırılmış duyguların dışa vurumu değil midir?
Kadın bedenini aşağılayan, adeta tecavüze davetiye çıkaran bu durumu neden bir kültür olarak görür küfür eden?
Büyüğünden küçüğüne, yaşlısından gencine, erkeğinden kadınına neden bu durum bizde, böyle kültürleşmiş durumda?
Her gün kadın cinayetlerinin ve tecavüzlerinin tavan yaptığı ülkemizde, bizler de ağzımıza aldığımız bu belden aşağı küfürlerle birer basamak olmuyor muyuz? Sonuçta bu küfürlerde o zihinlere hizmet etmiyor mu?
Örneğin ananı, bacını, kız kardeşini ……………. ya da ……………… çocuğu deniliyor. Bu tarz küfürleri neden ağzımızdan eksik etmeyiz?
Küfrü daha çok öfke patlaması olarak görüp bunu neden kadın bedeni üzerinden ballandıra ballandıra ağzımıza alırız?
Küfür denince neden kadın bedeni ve organları akla gelir?
Evet, neden sürekli kadın bedeni?
Küfür öfkenin dışavurumu ise kültür bunun neresinde?
Bu bir kültür ise kadına duyulan saygı bunun neresinde?
Bu dilimize yansıttığımız şiddet değil de neyin nesidir?
Bunu kimi zaman kadın haklarını sözde savunurken ya da kadına yapılan bir haksızlığa sinirlendiğimiz herhangi bir olay karşısında bile, illa neden yine kadın bedeni üzerinden küfürler ederek göstermekteyiz?
Türlü türlü soslarla süslenmiş kadın üzerinden sinkaflar havada uçuşmakta adeta.
Hatta bir tecavüzcüyü lanetlediğimizde bile, yine tecavüzcünün kendisine değil de; yine tecavüzcünün anasını işin içine katarak, ağzımıza yine bildik belden aşağı küfürle bizler de tecavüzü meşrulaştırmıyor muyuz?
Bizim tecavüzcüden farkımız ne o halde?
Biri fiiliyatta gerçekleşmiş, biri sözde ağza alınmış.
Bir sonraki basamak ona götürmüyor mu??
Bir şeylere karşı çıkarken salt ben karşıyım lanetliyorum, demekle karşı bir duruş gösterilmiyor, bunu da bilmemiz gerekir.
Yaşadığımız sistem burjuva egemen bir sistem olduğu için, erkek egemen bir sistemdir de aynı zamanda.
Her düzen kendine uygun kişilikler yaratmakta.
Dolayısıyla yaşadığımız düzen erkekleri kadın karşısında egemen, kadını da erkeğe köle olarak yetiştirmekte.
Erkek egemen düzene karşı isek bu karşıtlığı önce dilimize yansıtmamız gerekiyor.
Küfür tecavüzcünün dilidir.
Bizim dilimiz değildir.
Olmamalıdır.
Zeynep Kıyak
Malatya'da ikamet ediyorum. Evli ve bir çocuk annesiyim.
ÖZLEMLER ÜLKESİNDE ve SİSLER İÇİNDEN GELDİLER isimli iki şiir kitabım var.
Yazmak işinden büyük keyif alırım. Yazmak, hobilerimin en başında, aynı zamanda bana bir nevi terapi gibi gelir.
Yazmak kadar okumayı da çok severim. Zaten ikisi birbirini tamamlayan, birbirini geliştiren faaliyetlerdir. Bence herkes yazmak işine zaman ayırmalı ve sözcükleri çocuğunu sever gibi sevmeli.
Onlar da zaten karşılığını fazlasıyla verir, birer tılsım olup çoğalırlar cümlelerinizin içinde.
- Geç Kalma Zeynep Kıyak - 2 Ağustos 2022
- Yolculuk Zeynep Kıyak - 7 Haziran 2022
- Selam Götür Zeynep Kıyak - 1 Nisan 2022
Bazen çaresiz kalan insanın ağzından küfür çıkabiliyor ! Elbette küfrün mazereti yok . Ancak Bazı kişilere de küfür yakışmıyor değil hani ! Örnek Can Yücel . Tespitlerinize aynen katılıyorum. Emeğinize sağlık.