Gelecekteki Türkiye’yi hayal ederken dönüp arkamıza bakmak başlangıç için yeter; sonrasında çağın şartlarına göre ayak uydurulur, gelişmiş ülkelerden örnekler alınabilir.
*
Türkiye öncelikle ivedilikle kuruluş ayarlarına dönmelidir ki gelişim başlayabilsin. Devrim yasaları hayata geçsin. Atatürk’ün yolundan gidelim, önümüzde başarı hikayesi dünyaca kabul görmüş bir örnek var. Muhteşem işler yapılmış yine yapılabilir.
*
Grubumuz içinde çalışan beyinler Türkiye’nin ileriki yılları için proje üretip maddeler halinde sunmaya yetkindirler. Sorun bu gelişim projelerinin hangi şartlar altında hayata geçirilebileceğidir.
*
Uygulama safhasında sosyal hayatı kapsayan tüm projeler baştaki hükümetlerin planlarına girmelidir. Aksi takdirde dosyamızda bilgi olarak bekler.
*
İçinde bulunduğumuz zaman sürecinde en acil sorun projelerimize cevap verecek, kabul edip uygulayacak kadronun olmayışıdır.
Yönetici kadronun değişimini beklediğimiz bu süreçte, acil yapılası görevler üzerine yoğunlaşmayı uygun görürüm.
*
Grubumuzdaki arkadaşların değişik bölgelerde yaşıyor olması avantajını kullanarak, her nerede yaşıyor isek seçim öncesi hazırlıklarına katılmak, kendimiz yaş, fizik gibi sorunlardan ötürü geri duruyorsak, çevredeki gençlerin sandık başlarında görev almalarına bilinç, heves yaratmak Türkiye’nin önünü açmaya yardımcı olacaktır.
*
Eğer istediğimiz gibi bir idareye sahip olabilirsek hayalimizdeki gelişim projelerini yeni kadroya sunar, planlamasının yapılmasına destek verebiliriz.
*
Biz sivil toplum kuruluşuyuz. Çalışmalarımız yazı üzerine de olsa biz bir sivil toplum kuruluşuyuz. Hem de bağımsız, fikirlerin özgür fidanlar halinde büyüyüp ormanlaşacağı bir sivil toplum kuruluşuyuz. En güzel yanı hiç bir denetime tabi olmamamız. Beklentimiz uygun verimli toprağa kavuşmak.
*
Hani çoban ateşleri dağlarda minik minik görünür ya, sonrasında aynı fikirler birleşir de Kuvayı milliye olur, ordu olur, Anadolu olur… En büyük avantajımız elimizdeki telefonlar, internet. İletişim çok kolay.
*
Büyük projeleri maddeleştirmeden önce kendi ailem için, iklim krizi için, su krizi için, Türkiye’nin tarımı, ekonomisi için, doğayı kirlenmekten korumak için neler yapabilirimi düşünüyorum. Demek ki ben aynı zamanda çoban ateşiyim.
Önerilerimin ne kadar basit olduğunu göreceksiniz:
– Su krizi kapıda. Bir damla suyun oluşum serüvenini hatırlayarak, gezegenimizde su kaynaklarının tükenmekte olduğunu düşünerek uzun zamandır suyu çok dikkatli kullanıyorum.
-Ev temizliğinde, atık suların denizi kirletmemesi için kimyasal içerikli deterjanlar yerine beyaz sirkeyi tercih ediyorum, çok iyi temizliyor; doğal ya da doğala yakın ürünler kullanmaya çalışıyorum.
-Elektriği ithal ettiğimizi ve faturamın kabarmaması için ekonomik ampule geçtim.
-Doğayı kirletmemek adına: Çöpümü mutlaka sınıflandırıyorum; geri dönüşüm atıkları, camlar ve sebze atıkları. Geri dönüşüm atıklarında plastikler, karton ve her türlü kağıt, janjanlı ambalaj malzemeleri büyük miktar tutuyor.
-Havayı kirletmemek için; gazlı deodorant, oda spreyleri kullanmıyorum.
-Plastiğe savaş açtım; plastik hiç bir ürün almıyorum, marketlerde sebze koymak üzere aldığım ince plastik torba dışında plastik torba almıyorum, artan sebze torbalarımı mutfak çöp torbası olarak kullanıyorum. Markete mutlaka bez torba ile gidiyorum.
-Alıverişlerimde mutlaka Türk malı almaya özen gösteriyor, 869 kodunu takip ediyorum. 869 kodu ile başlayan ürünler bilirsiniz Türk menşeli. Türk malı üretimi destekler isek o firmalar ayakta kalır.
-İmkân bulduğumda özellikle bal ve zeytinyağını esas üreticisinden aracısız alıyorum.
-Kumaş yapımında kullanılan su miktarını öğrendiğimde dudağım uçuklamıştı, bu yüzden gerekmiyorsa giysi almıyorum.
*
Bu saydıklarım, toprağa suya havaya karşı yapabildiklerim. Bir de vatanımızın zararına olacak işlemlere karşı, Termik santraller, altın madeni aramaları, yol köprü havaalanı yapımlarındaki orman kesimleri ne karşı gerçek ve sanal ortamda gereken tavrımı koyuyorum; haksızlığın olduğu her yerde elim erdiğince varım.
*
Makul yapılabilecek şeyleri düşündüğümde aklıma ilk gelenleri anlattım. Hayalimizdeki Türkiye her şeye layık bir ülke, onu gelecekte aydın vatansever çocuklarımıza emanet edeceğiz.
*
Olmasını istediğim konulara devam edeceğim.
Saygılar.
Nezihe Şirvan
12.01.2022
- Türkiye Cumhuriyeti’nde Eğitimin Aşamaları Nezihe Şirvan (20. Katkı) - 1 Nisan 2022
- Neresinden Tutsak (1. Bölüm)Nezihe Şirvan (8. Katkı) - 26 Mart 2022
- Gün 24 Saat Nezihe Şirvan - 7 Mart 2022