O Tadı Unutamadım Sibel Karagöz

Hep bir özlem ana evine, sofrasına… Kısıtlı bütçe ve öğün atlama sonunda yenen yemek, damakta uzun bir müddet tadını bırakır.  Yıllar sonra bile, “o yemek gibi bir daha yemedim” dedirtir.

İlkokul üçe gidiyordum, annemi ambulansla hastaneye götürdüklerinde. Çocuk kalbimle öldü, dedim; annem öldü. Geceden beri ne gözümde yaş bitti, ne sesim duyuldu. Annem cansız bir bebek gibi ambulansa konmuş, koşturan insanlar arasında, “kenara çekil” seslerini duyuyordum. Annemin eteğine yapıştım. “Anne, anne” avazım çıktığı kadar bağırıyordum. Yıldız teyze kucağına alana kadar ter içinde kalmıştım. Başımı göğsüne koyduğumda anladım, o da ağlıyordu. Yüzüme düşüyordu, göz yaşları.

Ambulans sirenini çala çala gitti. Dövünsem de ağlasam da, gitti annem. Yıldız teyze beni kucağında sarmaladı; “ağlama, annen iyi olup gelecek, hadi kapıyı çekelim, bizim eve gidelim, iyi haberlerini bekleyelim,” dedi

Öyle başım içime düşmüş, içime içime ağlıyordum. Yıldız teyzenin evi iki sokak ötedeydi. Bir elinde ben, bir elinde iki ekmekle eve girdik. Ben bir köşeye oturdum, evde kimse yok. Okula giden iki kız, iki oğlu ile kocası Halil amca akşam gelecekler. Yıldız teyze mutfakta yemek yapıyor, ara ara da gelip bana bakıyor.

-Artık ağlama, iyi olacak annen. Seni o kadar seviyor ki, bırakıp hiç bir yere gitmez, deyip beni öpüyor. Ben o çekyatın üzerinde, ne kadar ağladım, ne kadar içime kapandımsa, uyumuşum kıvrıldığım yerde.

Gözümü açtığımda ev halkı gelmiş sessiz sessiz konuşuyorlar. Benim uyandığımı görünce, Yıldız teyze koştu.

-Ah, benim uyku perim uyanmış mı, dedi.

Öyle baktım. Nerede olduğumu ayırt etmeye çalışırken, “gel kuzum sofraya” dedi, Yıldız teyze.

Boynumu büktüm, kafamı iki yana salladım.

-Hadi, dedi. Koca gün hiç bir şey yemedin.

Oysa iki gündür bir şey yemiyordum, annem yatağa düştüğünden beri. Yemeği, acıktığımı anımsamadım.

Yıldız teyze:

-Olmaz kuzum, olmaz. Sonra ahretliğim gelince, ben ne diyeceğim? Perin istemedi, ben de zorlamadım mı? Olmaz, yemen lazım. Çok yeme, az da olsa kursağından bir şey geçsin.

Beni yer sofrasına oturttu. Tabağıma su kabağı koydu, kaşığı elime verdi.

-Hadi dedi, hadi. O tabak bitecek.

İstemeye istemeye kaşığı tabağa daldırdım ama hiç sevmediğim bir yemek. Nasıl yiyeceksem? Ben su kabağı sevmiyorum de diyemem ki.

Yıldız teyze:

-Hadi, dedi. Hindiler gibi düşünme.

El mecbur, açtım ağzımı. Bir kaşık, iki kaşık derken; tabak boşaldı.

-Bir tabak daha koyayım mı, dedi Yıldız teyze.

Aslında çok beğendim ama ben, “beğendim, bir tabak daha istiyorum” diyemem ki. Diyemedim de zaten, sofradan kalkıp çekyatın köşesine kıvrıldım.

Birkaç gün sonra annemi görmeye gittim hastaneye. Annem beni görünce yatakta doğruldu. Kocaman kollarını açtı, öyle sardı sarmaladı ki; ben bütün kırgınlığımı, korkumu o kucağın dışına bıraktım. Bir kaç gün sonra da hastaneden çıktı.

Ben hala o gün yediğim kadar güzel bir su kabağı yemedim.

Yıllar sonra annem Yıldız teyzeme söylediğinde:
-Aaa, neden söylemedin, bu kadar sene? Her yaptığımda çağırırdım seni, dedi.

Kalktı su kabağı yaptı. Keyifle kaşıkladım ama aynı değildi. O çocukken aldığım tat, bu değildi. Yapan el, yiyen el de aynı ama tat aynı değil. Belki çok aç kalmıştım belki o kadar üzüntü içinde hatırladığım tek iyi andı, o aile sofrası…

Yıldız teyzem, Halil amcam göçeli çok oldu ama o üç yaşındaki su kabağı yemeğinin tadı hala damağımda. Unutulmaz…

Sibel Karagöz

SİBEL KARAGÖZ
SİBEL KARAGÖZ son yazıları (Hepsini Gör)
9

Bu yazıyı da okuyabilirsiniz

Çocukluk Çağımız Daha Güzeldi Sadi Geyik

Anı

10 Yorumlar

  1. SİBEL KARAGÖZ

    Çok teşekkür ederim sevgili Ayşe hanımcığım. O kokular, o resimler, ya da çekmecede ki bir toka unuttum dediğin her ne varsa iki gözümün içine döker, paldır küldür. 🌼🌼🌼

    0
  2. SİBEL KARAGÖZ

    Çok teşekkür ederim değerli Ferhan hanımcığım sevgilerimle…🌼🌼🌼

    0
  3. SİBEL KARAGÖZ

    Çok teşekkür ederim sevgili Fevziye hanımcığım kucak dolusu sevgiler…🌼🌼🌼

    0
  4. Bir yerde okumuştum.Yasamimizdaki önemli olayları o esnadaki koku ve tatlarla da hatırlarmışız.Sizin de dediginiz gibi o kötü durumdaki tek iyi şey.O aile sofrası ve o yemek.Olayi hatırlayınca hemen o yemeği de hatırlıyorsunuz.Hikaye hüzünlü.Ben düz yazıda da başarılı buldum sizi.Elinize sağlık.

    1
  5. Ferhan Ayyıldız

    Çok duygulandım. Anneden kötü haber gelicek diye çok korktum. Neyse iyi sonuçlandı rahatsızlık.

    1
  6. FEVZİYE ŞİMDİ

    Çok duygulu anlatılmış üzücü bir olay. Ancak anne sevgisi, anne özlemi harika anlatılmış. Kutluyorum kaleminize sağlık.

    1
  7. SİBEL KARAGÖZ

    Çok teşekkür ederim değerli Fevzi hocam, o kadar iyi anlamışsınız ki beni …
    Hani sorsalar bu anı yazısının ana fikri nedir ? tek cevabını vermişsiniz ” anne özlemi ” ki ben yanımdayken özlüyorum tek deli sevdam annem….

    1
  8. Unutulmayan Su Kabağı yemeğinin tadında özlenen anne bulunmuş bilincin derinliklerinde. “Ana gibi yar Bağdat gibi diyar bulunmaz denir.Analar bizlerdeki damgaları tadları izleriyle saklı kalıyor.
    Çok teşekkürler.

    1
  9. SİBEL KARAGÖZ

    Canımsın, masalım Fatmanur ‘um ….😘😘😘😘

    1
  10. Anlatılan olay üzücü ama , öykücümüz Sibel o kadar güzel yazmış ki, okuma bittiğinde damağımda vanilyalı puding yemiş gibi bir tat oluştu. Küçük bir çocuğun annesiz kalma korkusunu, tam da bir çocuğun anlatımıyla mahzun ve boynu bükük anlatmışsın.Küçük ama çok duygulu bir öykü güzel kız. Kutlarım.❤

    3

Bir yanıt yazın