Sinop Yöresi Halk Oyunları Namık Kemal Osmanağaoğlu

BATI KARADENİZ BÖLGESİ:

Batı Karadeniz Bölümü Kızılırmak deltasının batı kenarından başlayıp Adapazarı ve Bilecik’in doğusuna kadar uzanır. Bölüm genel olarak dağlıktır. En gelişmiş şehri Zonguldak’tır. Orman ürünleri ve ormancılık önemli gelir kaynağıdır.

En gelişmiş şehri Zonguldak’tır. Orman ürünleri ve ormancılık önemli gelir kaynağıdır. Bolu ve Düzce çevresinde çok sayıda kereste fabrikası bulunmaktadır. Zonguldak çevresi maden çıkarımı, Ereğli -Karabük çevresi maden işletmeleri ile Türkiye ekonomisine önemli katkıda bulunur.
Batı Karadeniz’in en önemli katkısı ise maden çıkarma ve işleme alanındadır.

Özellikle son yıllarda Batı Karadeniz bölgesinin en önemli gelir kaynaklarından biri turizmdir. Bölgedeki Amasra, Kastamonu, Safranbolu, Ereğli, Bolu gibi turistik merkezler yerli ve yabancı turistlere alternatif turizm hizmetleri sunarak ekonomiye önemli katkı sağlamaktadır. Batı Karadeniz Bölümü, Karadeniz Bölgesinin üç bölümünden, en batıda olanıdır.

Kızılırmak deltasının batı kenarından başlayıp Adapazarı ve Bilecik’in doğusuna kadar uzanır. Bölüm genel olarak dağlıktır. En gelişmiş şehri Kastamonu’dur.
.

SİNOP YÖRESİ:

SİNOP HALK DANSLARI
Yörenin erkek oyunları şunlardır: Zeybek Oyunu, Çiftetelli, Kastamonu Zeybek Oyunu, Deve Oyunu, Domuz Oyunu, Ayı Oyunu, Kasnakçı Oyunu, Arı Oyunu, Sepetçi Oyunu, Sıvır Oyunu. Sinop’un kadın oyunları ise şunlardır: Kete Oyunu, Ninannay Oyunu, Hisarımızın Çevresi Oyunu.
Bayramlarda şunlar oynanır: Kargı Oyunu, Çömlek Oyunu, Alaylar Oyunu, Bazirgan (Bezirgan) Oyunu.

Bazılarının tarifi:

Alaylar Oyunu: Karşılıklı dizilen onar kadınlık iki kafile tarafından oynanır. Her dizinin kadınları el ele tutuşmuş zincir halindedir. Oyunun kendine mahsus sözleri, tekerlemesi ezgisiyle şöyledir. Kafileden biri söze başlar:
– Alaylar, alaylar, tortop alaylar
Öbür kafile cevap verir:
– Ne istersin, ne istersin bizim alaydan?
– İçinizde bir güzel var, onu isterim.
– O güzelin adı nedir, bize bildirin
– O güzelin adı……………. kadındır.
– Uğurludur, usludur, yalnız veremem.
Birinci kafile, bu inat üzerine karşılarındakilere hücumla:
– Eşimle dostumla varır alırım.
Der ve birinci kafile hangi kızın adını söylediyse onu çekip alır. Daha ziyade Hıdırellez şenliklerinde oynanan ve sözleri yaklaşık iki üç perdelik ses tekerlemesi üzerinde tekrarlanan bu adıma göre tartımlıca oyun, edindiği küçük farklarla Anadolu’dan Rumeli’ye kadar, o kadar yaygındır ki, sadece Sinop malı sayılamaz.

Hisarımızın Çevresi: Bu da Sinop’un Hıdırellez şenliklerinde oynanır. 20-25 kadın el ele tutuşarak geniş bir halka kurup adeta hisarı temsil ederler.
Sonra hep bir ağızdan:
– “Vay sizin yerde, vay bizim yerde, baharı böyle ekerler!” diye haykırışırlar. Bu oyun birkaç defa tekrarlanır.

Kete Oyunu: Boyabat düğünlerinde Çarşamba günü gerek kız, gerekse erkek evine hediyeler götürülür. İşte bu hediyelere kete derler ki, bir mahalde (yerde) teşhir olunurlar (sergilenirler). Teşhir esnasında, düğün evinde oyun oynanır. “Kete oyunu” dedikleri işte budur. Şu halde, Kete denilen bir vesilenin oyunudur.

Ninnannay Oyunu: Oyunun adı ses taklitli üç bileşik heceden ibarettir.
Boyabat köylerinde, bilhassa Durağan ve yöresine hemen her dernek vesilesiyle kadınlar tarafından yürütülür. Türküsü şöyledir:
Çalıya mı gidiyon? Ben de varıyon ardından
Niye iki evlendin? Korkuyodun karından
Nin nan nay, tina nay nay
Oğlan adın Mehemmet , üzün gül, koynun cennet
Sen alursan ben varrum, Vallah canıma minnet
Nin nan nay, tina nay nay
Değirmenin taşına, Yüzüm koydum başına,
Ben nereye gideyim, Bu sevdalı başıla,
Nin nan nay, tina nay nay

Çiftetelli: Hem kadın, hem de erkeklerce oynanır.

Kastamonu Zeybeği: Bir adı da Sepetçioğlu Oyunu’dur. Asıl Kastamonu’da maruftur (bilinir, tanınır).
Sinop’un erkek oyunları arasında şu üç eğlenceli oyunda vardır: Ayşe Kadın Fasülyesi Satarlar, Güzel Potin Boyarlar, Suyu Suyu Oyunu.
Sinop’un gerek kadın, gerekse erkek oyunları evlenme ve sünnet düğünleriyle kına gecelerinde ve loğusa cemiyetlerinde (toplantılarında) oynanırlar.

Alaylar Oyunu, Hıdırellez günlerinde kırlarda ve şahıslar değiştirilmek suretiyle uzun uzun sürdürülür. Hisarımız çevresi oyununda; “Vay sizin yerde” sözlerini söylerken, çimen ekiyormuş gibi vaziyetler alarak elleriyle toprağa hareketler yaparlar. Genç kızlara mahsus (özgü) olarak Hıdırellez gününün bir oyunudur.
Kete Oyunu esnasında kadınlar yine tef ve darbuka çalarak türkü söylerler.
Ninnannay oyununda bazen şu kıtalar da söylenir:
Nani nani nay nana niye nay na
Ay doğar aydın değil, Vardığım zengin değil
Babam virdi (verdi) ben vardım, Vallahi dengim değil
Nakarat
Soğanlıkta büyürsün, Güzellerden güzelsin
Sana meyil vermedim, Sen askersün gidersün
Nakarat

a. SİNOP HALK DANSLARI
Sinop, folklor (halkiyat) yönünden oldukça zengindir.
Bugüne kadar bu konuda bilimsel bir çalışma yapılmaması çok büyük bir eksikliktir.
Türkiye’nin en kıvrak oyunlarının Karadeniz’de bulunmasının yanı sıra, Sinop’ta ağır bir tempo hâkimdir. Konular, genellikle güzellik unsurları ve gönül oyunudur. Halk oyunları karşılama türündendir.
Bunun dışında Kafkasya’dan gelerek buraya yerleşen halkın kendi yöre ve oyunları ve Batum göçmenlerinin Artvin Horonlarını andıran oyun havaları da yaygındır.
Sahile yakın kısımlardaki oyunlar, ritim ve figürleri yönüyle Kafkas oyunlarına benzer. İç kısımları ise İç Anadolu ve Kastamonu yöresi oyunlarının özelliğini taşır. Bu oyunlara davul, zurna, def, saz, mızıka, tulum gibi çalgılar eşlik eder. Ezgili oyunlar çoğunluktadır.
Yörenin giysileri, hem Karadeniz, hem de Kastamonu yöresinden farklıdır. Genellikle el tezgâhlarında dokunan keten kumaşlardan ve el işlemelerinden meydana gelmiştir.
En çok oynanan oyunlar şunlardır: Çiftetelli, Horon, Karşılama, Geldi geldi, Kadın oyunu, Halay Ayancık Eğmeleri, Karasuda Pazar Var.

b. EL SANATLARI:

Sinop’un en yaygın el sanatlarından biri kotracılıktır. (kotra: çoğu bir direkli, randalı-, ince biçimli spor yelkenlisi) Çok uzun bir geçmişe dayanan kotracılık, bugün genellikle yelkenli üzerine yapılmaktadır. Geleneksel gemiciliğe alt oymacılığın yalnızca Sinop’ta yapıldığı bilinmektedir.

Yelkenlinin yanı sıra birçok balıkçı tekneleri, gırgırlar, yatlar sipariş verildiği takdirde her türlü ağaç işleri, tavlalar, abajurlar vs. yapılmaktadır.
Kotracılığın yanında az da olsa av malzemeleri yapımı ve köylerimizde halı dokumacılığı vardır.

c. YÖRE MUTFAĞI

Sinop’ta her çeşit sebze yetiştiğinden ve her türlü balıkçılık yapıldığından, yemeklerin çoğunu sebzeler ve balık çeşitleri oluşturmaktadır.
Ancak geleneksel olarak yapılan ve sevilen yemekler de vardır. Çoğu hamur işidir.

Bazıları şunlardır :

a. NOKUL: Bir börek çeşididir. Kıymalı, üzümlü, yoğurtlu, cevizli olarak yapılır.
b. PİLAKİ: Hıdrellez yemeğidir.
c. KEŞKEK YEMEĞİ
d. KATLAMA
e. SAÇ BÖREĞİ
f. KULAK HAMURU
g. HAMSİ DOLMASI

d. SİNOP’TA DÜĞÜN

Çeşitli geleneklerle günümüze kadar gelen düğün âdeti Sinop’ta oğlan evinin kız evine birkaç yakını ile birlikte akşam veya yatsı namazından sonra gitmesiyle başlar. Oğlan evi Allah’ın emri peygamberin kavli ile kızı babasından ister.

Daha önceden kızı isteme konusunda aileler arasında görüşmeler yapıldığından kız tarafının rızası ile bu toplantıda kız isteme olayı kesinleşir. İyi temennilerle söz kesilir, şerbet içilir.

Söz kesmeden kısa bir süre sonra nişan töreni yapılır. Nişanında birtakım adetleri vardır. Nişanlanacak çifte yüzük takılır. Ailelerin akrabaları, yakınları, eş ve dostları bir araya gelerek eğlence düzenlenir.

Düğün tarihi belli olunca düğünden bir hafta önce oğlan evi kız evine aldığı veya yaptığı hediyeleri gönderir.
Bu hediyelerle kız evinin yaptığı eşyalar, yakın dost, komşu ve akrabalara gösterilir. Gösterilen bu eşyaya “Çeyiz”, bu olaya da “Çeyiz Serme” denir.
Çeyiz eşyaları düğün günü oğlan evi kız almaya gelince at, araba veya düğün sahiplerinin yakınlarıyla oğlan evine taşınır.

Düğüne çağrılacaklara haber iletilir. Genelde düğünden bir gün önce kına gecesi yapılmaktadır.
Kız evindeki kına gecesi, oğlan evinde düğünün başlangıcı sayılır. Kına gecesine kadınlar davet edilir. Kına, oğlan evinden şarkı ve türkülerle gelir. Kız evinde oynanır, kına türküleri söylenir.

Kıza eş, dost ve akrabaların getirdikleri hediyeler verilir. Eline kına yakılır.
Oğlan evindeki düğün daha kalabalıktır. Hem erkek, hem de kadınlar davetlidir.
Düğünü genellikle hatırı sayılır sözü geçen biri idare eder, misafirleri oyuna kaldırır, düğünün eğlenceli bir şekilde geçmesini sağlar. Gelin almaya perşembe günü gidilir. Gelin süslü bir ata veya arabaya bindirilir. Gelinin başına oğlan tarafı şeker, bozuk para serper, bunlar uğur olarak kabul edildiğinden herkes tarafından kapışılır. Düğün alayı davul zurna ile oğlan evine doğru yola çıkar. Yolda bahşiş almak isteyenler düğün alayının yolunu keser.

Aynı gün akşamı akşam yemeğinde toplanan yaşlı erkeklerle kız babasının gönderdiği vekille birlikte imam nikâhı kıyılır. Yatsı namazına yakın en yaşla konuk ve hoca damatla sağdıcı çağırıp, damada gerekli öğütler verir. Arkadaşları damadı odanın kapısına kadar getirir, sırtına yumruklayarak içeri iterler. O gece evde yenge kadından başka kimse kalmaz. Gerdek odasında damat iki rekât namaz kılar. Gelin büyük bir hediye olmadan duvağı açtırmaz.
Ertesi gün (cuma) konu komşu hısım akraba gelin görmeye gelirler. Buna “ANA HAKKI”, “GELİN CUMASI”, “Gelin kızın gelin halini görmeye gelme” tabirleri de denilir.

Bu toplantı çalgılı, türkülü, oyunlu bir eğlence ile yapılır. Bütün düğün müddetince davetlilere yemek verilir.
Gelin çeyizleri bir hafta sergilenir. Sonra indirilerek sandıklara konur.
Gelinle damat evlilere karışır giderler.
Düğün töreni ailelerin durumuna göre evlerde, salonlarda kadın-erkek bir arada yapıldığı gibi bazı hallerde nişan-nikâh bir arada da yapılabilir.

Namık Kemal Osmanağaoğlu
2

Bu yazıyı da okuyabilirsiniz

Adamlar Yaşamlar 8.Bölüm Recai Oktan

Uzun Öykü

Bir yorum var

  1. Sinop yöresi oyunları,gelenekleri ve yemekleriyle çok güzel anlatılmış.Emeginize sağlık.Yalniz Sinop ün meşhur bir mantısı vardır.Sekli bile değişiklik.Lezzetlidir.Ayni tabakta yarısı cevizli,yarısı yoğurtlu olarak servis edilir.

    0

Bir cevap yazın