Suskunun Kapısı Sibel Karagöz

duygu muydu içine çeken,
düşünce mi?
yoksa her ikisi de mi ?
düş’ün içinde duygu devinimi…

ellerimde düşünceli kürekler,
duygu seli içinde,
bir sağa, bir sola yalpalıyorum,
hacıyatmaz bebeler gibi,

uykunun uykusu muydu,
yoksa dalgınlığımın,
uyurgezerliği mi?
kıyılarım düş yorgunu,

düşüm yürüyor,
esniyor,
bir mutfak faresi,
bir ambar yolcusu,

salon salamanje,
pervaz perde arkası,
toprağın saksısı,
saksının da gül kurusu,

uyuyor muydu,
uyanık mıydı?
düşü duygunun içinde boğuyor muydu?
atlayan, zıplayan düş balıkları,

gözümün önünden geçiyordu,
kulağımda ninemin sesi,
kısmet, kısmet diyor,
nene kısmet acı mı ? yakar mı ? dedim…

ses yitilmişliğin ipini çekti,
sessiz bir sinema üzerime,
karanlığı örttü,
düş soyunup, karanın bağlarını bağladı,

ben açmazlarda; düşünce mi duygunun,
duygu mu düşüncenin içinden çıkar,
kırıklar mı öldürür?
yoksa ölüm de, kemiksiz kalbin kırılması mıdır?

sorular sorulara,
cevaplar cevaplara,
suskunun kapısını açar,
öyle bir açar ki!

gece gibi örtmek istesen,
ne kapı var,
ne açkı,
ne ev,

sahi düş’ün, düşüncenin, duygunun,
bir evi var mı?
yoksa kaplumbağalar gibi sırtımızda mı taşıyoruz?
bu aralar sırtımla ben iki yabancıyız,
ne tanışmak mümkün, ne tanışmak istiyorum, öyle bir karambol…

Sibel Karagöz

SİBEL KARAGÖZ
SİBEL KARAGÖZ son yazıları (Hepsini Gör)
0

Bu yazıyı da okuyabilirsiniz

Söyleyemediklerim Hazal Kader Barın

Şiir

Bir cevap yazın