Ünlü Fotoğraf Sanatçısı ENGİN ERKAYA’yı Yitirdik

HABER: ESMERİ ALEV EKEBAŞ

ÜNLÜ FOTOĞRAF SANATCISİ ENGİN ERKAYA’ YI KAYBETTİK

Ünlu fotoğraf sanatçısı Engin Erkaya(62) 2 Nisan 2021 günü tedavi gördüğü İstanbul’da yaŞamını yitirdi. DatÇa FotoĞraf Topluluğu ile karma bir sergide Datça’ da birlikte olduğumuz fotoğraf sanatçısı/ mimar Engin Erkaya’ya Allah rahmet eylesin.

Datça sevilen bir değerini daha sonsuzluğa uğurladı. Üzüntüm sonsuz. Anısına kendisi ile daha önce gerçekleştirdiğimiz ve yayınlanan bir röportajı yayınlıyorum;

FOTOĞRAF SANATÇISI ENGİN ERKAYA İLE EYLÜL AYI’N DA AÇTIĞI PURGATORİO DATÇA FOTOĞRAF SERGİSİ HAKKINDA GÖRÜŞTÜK

Ünlü fotoğraf sanatçısı Engin Erkaya ile Eylül Ayı’nda açtığı ‘PURGATORİO DATÇA FOTOĞRAF SERGİSİ’ hakkında konuştuk. Sanatçının kendisi ve fotoğraf sanatı hakkında bilgiler aldık. Sorularımızı içtenlikle yanıtlayan sanatçı ile güzel bir röportaj ortaya çıktı.

Fotoğraf sanatçısı Engin Erkaya bize şu bilgileri verdi: ‘1959 senesinde İstanbul’ da doğdum. İlk öğrenimimi, Ankara’ da tamamladım. 1985 senesinde, Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesinden mezun oldum. 1989 senesinde İstanbul’ a yerleştim. Mimarlık mesleğimi, önceleri çeşitli şirketlerde çalışarak yerine getirdim. 1995 senesinden sonra serbest olarak çalışmaya başladım. Ortağı olduğum firma ile proje, dekorasyon, inşaat ve fuar konularında uzun yıllar faaliyet gösterdim. Daha sonra bazı inşaat şirketlerinde proje müdürlüğü yaptım. Mesleğim süresince ilgilendiğim fotoğrafçılık son on yıldır iyice ön plana çıktı.

2011-2012 senesinde sanatseverlerle ilk buluşmam, It’s over… isimli çalışmamdır. Ayrılık sürecinde yaşanılan duygular üzerine yaptığım bu çalışmada, sadece kadını ve bazı mekanları fotoğrafladım. Bu çalışmada oyuncu Burcu Güner model olarak yer aldı.

2012 senesi bahar aylarında gerçekleştirdiğim ‘ Ainos’ dan Knidos’ a Nev-i Şahsıma Münhasır Bir Ege Seyahatnamesi’ olarak adlandırdığım, çalışmamda, Ege sahillerini Yunanistan sınırından başlayarak , Knidos’a kadar dolaştım. Bu seyahat esnasında yaklaşık beş bin civarında fotoğraf çektim. Ege sahillerinde gördüğüm çarpık kentleşme, mimarlık ve şehircilik adına yapılmış hatalar ve medeniyetlerin birbirini yok ederek üst üste gelişlerini kaleme almak istediğim bu çalışmayı henüz tamamlayamadım.

Bu seyahatten kısa bir süre sonra, İstanbul’dan ayrılma kararı verdim. Yapmış olduğum seyahat bana yol gösterdi. Güneye doğru inildikçe hayat hem güzelleşiyor hem de kolaylaşıyor diyebilirim. Datça yarımadasına yerleşmeye karar verdim. 2012 yaz aylarından beri Datça’ da yaşıyorum.
Datça yarımadasının doğası beni çok etkiledi. Özellikle kış aylarında çektiğim peysaj fotoğrafları ile hazırladığım, ‘Aklım sende kaldı…’ isimli çalışmam, 2014 senesinde sanatseverlerle buluştu. Zamansız ve insansız siyah beyaz fotoğraflardan oluşan bu çalışma, izleyicilerin hayatlarının bir bölümünde karşılaştıkları birilerini hatırlamalarını amaçlıyordu.

hayatın içinde,
yaşadığınız bir yerlerde,
hatırlanacak birileri varsa,
bu sergi onlar için,
Aklım sende kaldı…

2015 senesinde, bekleme halleri, duyguları üzerine başladığım çalışma yaklaşık bir buçuk sene sürdü, bu çalışmada bekleyişleri sadece bu dünya ile değil, göçtükten sonraki öteki dünyadaki bekleyişler ile birlikte sorgular oldum. Başka bir değişle, kendimi, Dante’nin İlahi Komedya’sında, Araf’ta buldum. PURGATORIO sergisi bu şekilde gerçekleşti.

Bu çalışmanın ilk sergisi 2016 mart ayında Marmaris’te gerçekleşti. Bu sergide, fotoğraflarımı, Marmarisli ressam arkadaşım Nursel Kargın’ın ekspresyonist kadın portreleri ile birlikte sergiledik. Nursel Kargın bu çalışmamda model olarak da yer aldı.

Araf’ ta,
Bu dünyada, yada diğerinde,
Yaşarken yada göçtükten sonra,
En yoğun duygularla meşgulken aklımız ve de kalbimiz,
Araf’ ta,

İlahi Komedyada, Dante’ nin, Cennetle Cehennem arasında, Beatrice ile karşılaşarak, yaptıkları yolculuğa dahil oluyoruz ister istemez.

Purgatorio 1-10 Eylül tarihleri arasında Datça Belediyesi Liman Sergi Salonunda ikinci kez sanatseverler ile buluştu. Bu sergide 15 adet siyah beyaz fotoğraf yer aldı.
Purgatorio Datça sergisi 6. Kişisel sergim. Daha önce 2 karma sergi ile birlikte toplam 8 sergi ile sanatseverlerle buluşma imkanım oldu.

Ben, bütün renkleri ressamlara bırakıyorum. Fotoğraflarımda siyah beyaz çalışmayı seviyorum. Almış olduğum mimarlık eğitiminden dolayı kadrajlarımda, geometri hep ön planda oluyor. Duyguları geometriyi kullanarak siyah beyaz daha kuvvetli aktardığımı düşünüyorum.
Bir anın yakalanması ile başlıyor fotoğraf. Ancak sanatla buluşabilmesi uzun ve zahmetli bir serüven. Öncelikle aklınızın ve kalbinizin eğitimi çok önemli. Bu uzun yıllar istiyor. Çektiğiniz karelerden oluşan bir seri, estetik olarak donanımlı bir grubun önünde sergilenir ve bu eğitimli sanatseverleri heyecanlandırırsa o zaman sanat başlıyor.

Fotoğrafla ilgili bilgilerimi, yorumlarımı merak edenlerle paylaşmak beni mutlu ediyor. İsteyen fotoğraf meraklıları ile bireysel olarak paylaşıyorum’ dedi. Fotoğraf sanatçısı Engin Erkaya’nın çalışmalarında başarılarının devamını dileriz.

ESMERİ ALEV EKEBAŞ